Şemsiye Yengecinin Suni Şemsiyesi

Şemsiye yengeci deniz altındaki en ilginç canlılardan bir tanesidir. Bu hayvan kendisini korumak için pek de alışık olunmayan bir yöntem kullanır. Bu yengeç vücudunun üst kısmını düşmanlarına karşı siper oluşturacak şekilde bir süngerle ya da mercan resiflerinde yaşayan diğer organizmalarla kaplar. Yengecin arka bölgesinde yer alan iki çift bacağında, bu suni şemsiyeyi taşımak için kullandığı pençeler bulunur.
(Roger Steene, Coral Seas, s.30)

Tropikal Sulardaki Dev Deniz Tarakları

Tridacna, Hindistan ve Pasifik Okyanusları'nın tropikal sularında yaşayan çok büyük bir deniz tarağıdır. Bu büyük mavi-yeşil renklerdeki hayvan, mercan resiflerinin berrak sularında yaşar.

Tridacna'nın en şaşırtıcı özelliği besinini kendi vücudunun içerisinde üretmesidir. Bunu da birlikte yaşadığı bir başka canlı sayesinde gerçekleştirir. Deniz tarağının birlikte yaşadığı Zooxanthellae küçük bir alg türüdür ve yalnızca diğer hayvanların hücrelerinin içerisinde yaşayabilir. Deniz taraklarının vücutlarının içerisinde bu canlılardan milyonlarcası barınır. Bu sayede algler barınacakları rahat bir ortam bulmuş ve düşmanlarından korunmuş olur. Bundan başka deniz tarakları Zooxanthellae'nin ihtiyacı olan tüm maddeleri -karbondioksit, azot ve fosfor gibi- sağlar. Zooxanthellae tarafından üretilen maddelerin büyük bir bölümü de deniz taraklarına besin kaynağı olarak aktarılır.

Bu iki canlı arasındaki şaşırtıcı birliktelik ve uyum elbette ki tesadüfen oluşmamıştır. Bir canlının tesadüfen kendisine yiyecek verecek başka bir canlının vücuduna yerleşmesi, onun ihtiyaçlarından ya da kendisine verebileceklerinden yine tesadüfen haberdar olması söz konusu değildir. Canlılarda görülen bu gibi ortak yaşam örnekleri Allah'ın yaratma sanatının delillerindendir. Bu canlıları birbirleri ile uyumlu yaratan Allah'tır. Allah üstün güç sahibi ve herşeye güç yetirendir.
(Dolphin Log, July 1998 s. 12)

Su Sineği Larvalarındaki Tasarım

Su sineği larvalarının çoğu zengin besin kaynaklarının bulunduğu sularda yaşar. Larvaların en büyük problemlerinden biri, hızla akan suyun üstünde asılı olarak kalabilmektir. İki şey larvaların suda tutunabilmelerine yardımcı olur: Kayalara tırmanabilmelerine yardımcı olan bacaklarının her birinde bir pençe içeren tırmanıcı bölümler ve hemen hemen yassı ve düz olan bedenleri…

Allah'ın onlar için özel olarak yaratmış olduğu bu vücut yapısı sayesinde larvalar su üzerinde kolaylıkla asılı kalabilir. Suyun altındaki yuvalarında büyüyen sinek larvaları belli bir müddet sonra hep birlikte suyun yüzeyine doğru çıkmaya başlar. Gelişen larvalar çok kısa bir süre içinde sert derilerini açıp, içinden çıkar ve kanatlı genç sinekler haline dönüşürler.
Ranger Rick, June 1992, s. 16-17